ŞUBE GENEL KURULLARIMIZ BAŞLADI / Eskişehir’de Ramazan UYSAL Şube Başkanlığı’na seçildi.
Eskişehir şube 11. Olağan Genel Kurulu 18 Kasım 2018 tarihinde yapıldı.
Divan Başkanlığını Sendikamız Genel Sekreteri Hüseyin Kaya, Yardımcılıklarını Adapazarı Şube Başkanı Cemal Yaman, Ankara Şube Başkanı Nuh Kale, Katip üyeliklerini ise Delegelerden Suat Sarıgül ve Beytullah Tota’nın yaptığı genel kurula Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Adalet ve Kalkınma Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan, konuklar ile Şubelerimizin başkan ve yöneticileri katıldı.
Şube Sekreteri Ramazan Uysal Genel Kurulun Açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi;
“Her zaman içinizden biri olarak sizleri temsil etmekten gurur duyduğum değerli delege ve işçi arkadaşlarım,
Şahsım ve ekibimiz adına Şubemizin 11.nci Olağan Genel Kuruluna hoş geldiniz diyor. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Malumunuz olduğu üzere 66 yıldır verdiği sendikal mücadele nedeniyle Türk İşçi hareketine büyük katkılar sağlayan Demiryol iş sendikamızın Eskişehir Şubesinin Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirmek, geçmiş dönemin değerlendirmesini yapmak ve arkadaşlarımızın demokratik tercihlerini kullanmaları amacıyla toplanmış bulunuyoruz. Bu toplantımızın camiamıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum.
Değerli Arkadaşlarım;
Fazla vaktinizi almak istemiyorum. Ancak Ülkemizde çalışma hayatıyla ilgili gelişmelere baktığımızda işçiler aleyhine çok önemli sorunlarında hala çözülemediğini görmekteyiz. Bunların başında kiralık işçilik, iş kazaları, kadın ve çocuk çalışanların mağduriyetleri, esnek çalışma saati, vergi yükleri, kıdem tazminatı, asgari ücret ve özelleştirmeler gelmektedir.
Özelleştirmelere En yakın örnek şeker fabrikalarının özelleştirilmesinden dolayı 964 kişinin emekli olması, 826 kişinin işten çıkarılması, 882 işçinin 4B statüsüne geçirilmesi, 518 kişinin ise patronla yeniden anlaşma yoluna gitmesidir.
Ayrıca Türk-İş ve Demiryol-İş Genel Başkanı Sayın Ergün Beyin çok uğraşmalarına rağmen bir ayağı kısa kalan Geçici İşçilerimizin ve yapılan düzenlemede kadroya geçirilmeyen KİT’lerde taşeron olarak çalışan kardeşlerimizin biran önce kadroya geçirilmeleri bu arkadaşlarımızın mağduriyetlerini çözecektir.
Kıymetli Delegeler;
Kıdem tazminatı fonu konusu her platformda çeşitli vesilelerle sürekli ısıtılıp temcit pilavı gibi önümüze getirilmektedir.
TÜRK-İŞ ve Demiryol-İş Genel Başkanı Sayın ERGÜN ATALAY’ın her zaman yüksek sesle dile getirdiği gibi Kıdem tazminatı bizim son kalemizdir. Kızımızın çeyiz, Oğlumuzun düğün parasıdır.
KIDEM TAZMİNATINA DOKUNDURTMAYIZ….
Değerli Delegeler ve Saygıdeğer Misafirler;
Biraz önce belirtmiş olduğum konularda mücadele verebilmemiz için Birlik ve beraberliğimizi korumak zorundayız. Fikirlerimiz anlayışlarımız hayata bakışımız değişik olabilir. Ancak biz emekçilerin şunu unutamaması gerekir.
Birlikten kuvvet doğar.
Konuşmama son verirken Demiryol-İş Eskişehir Şubemizin 11.nci Olağan Genel Kurulu başta Sendikamız olmak üzere siz üyelerimize ve Türk işçi hareketine hayırlar getirmesini Yüce Allahtan niyaz ediyor engin saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
Daha sonra söz alan Eskişehir Şube Başkanı Ali Eryılmaz genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“İşci hak ve sorunlarını en yakından yaşayan ve bilen bir kardeşiniz olarak Demiryol-iş sendikası Eskişehir şubesine son dönem başkanlığımı layık gördünüz bu yüzden sizlere minnettarım.
Başkanlığım süresinde ülkede yaşanan sıkıntılar sonrası girilen OHAL sürecinde yaşadığımız olumsuzlukları biz emekçi dostlar Türk milleti ile yakından şahit olmuştur ve bizler bu süreci derinden hissetmişizdir. Allah o günleri tekrar yaşamayı nasip etmez İnşallah. Bu zorlu süreçte bile ben ve ekip arkadaşlarım ulusal değerlerimizden ödün vermeden, demokrasi içinde, ilkelerimizden vazgeçmeden, çalışan hak ve özgürlükleri için mücadele etmiş ve yolumuza devam etmişizdir. Bizim öncelikli amacımız Cumhuriyetin devrimci değerlerini emek ve sınıf mücadelesine yükseltmektir. Çünkü bu, Cumhuriyeti var eden ruhtur.
Özelleştirme, kölelik düzenine dönüşen taşeronlaştırma, toplam kalite ve esnek çalışma uygulamaları gibi saldırıların yol açtığı önemli hak kayıplarımız oldu. Dün özelleştirilmemesi için mücadele ettiğimiz kuruluşların bir kısmı bugün özel sektörde. Sermaye ve Politikacılar açlık sınırının altındaki asgari ücrete yüksek diyebiliyor; kıdem tazminatı, sağlık, emeklilik ve sosyal güvenlik gibi, uğrunda bütün dünya işçilerinin kan ve göz yaşı döktüğü en temel haklarımızı elimizden almak, olmazsa azaltmak için girişimde bulunabiliyorlar. Bütün bu uygulamalara karşı çıkan, “başka bir ekonomi ve başka bir dünya mümkün” diyenleri ise geri kafalılık ve “çağın gidişini anlamamakla” suçluyorlar; bizi cehennem hayatına razı etmeye, bu duruma mecbur olduğumuza inandırmaya çalışıyorlar
Savaş sermayenin kâr aracıdır. Kurtuluş savaşları haricindeki hiçbir savaş işçi sınıfının yararına olmamıştır. Bugün ülkemiz emekçileri birbirlerine düşman edilmeye çalışılmaktadır. Oysa emperyalizme karşı omuz omuza savaşıp bu cumhuriyeti birlikte kuranların torunları değil miyiz biz? Biz, dünyada ve ülkemizde, savaş yerine barışın ve kardeşliğin hayata geçmesini istiyoruz. Savaş tacirlerinin çıkarı için akan kana dur demek, herkesten önce bize, fabrikalarında barışı ve kardeşliği yaşatan işçilere ve onların sendikalarına düşer. Biz susarsak, eller konuşur, onların üreteceği “çözümler” çözüm(!) olur. Sendikalarımızın ülkemizde yaşanan bu sorunla ilgili söyleyecek bir sözü, barışa katkısı mutlaka olmalıdır!
İşyeri örgütlülüğüne ve işçi iradesine dayanan bir sendikal çizgiyi hayata geçirmeliyiz.
Özelleştirmeye karşı mücadelemizde, özelleştirmenin işçi sınıfına yönelik ideolojik bir saldırı olduğunu savunduk, ama bu saldırı karşısında işçi sınıfının ideolojisiyle birleşerek mücadelemizi güçlendiremedik. En son Şeker Fabrikaları satılırken cılız eylemler dışında hiçbir şey yapamadık. Genel olarak biz işçilerin vermesi gereken özeleştiriyi ise şöyle özetleyebiliriz: Sınıfa yapılan bütün bu saldırıların, genel olarak sınıf mücadelesinin, dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmelerden bağımsız olmadığını pek düşünemedik. Kendi kabuğumuza çekildik, dışımızdaki emekçilerle irtibatımızı kopardık, tek başına kurtuluş olmadığını unuttuk. “Gemisini kurtaran kaptan!”, “her koyun kendi bacağından asılır” diye özetlenebilecek olan egemen ideolojinin esiri olduk; dayanışmayı, paylaşmayı unuttuk; daha da kötüsü bütün bu duruma rağmen işlerin iyi gitmesini umduk, bu kafayla sendikacılık yapılabileceğini ve başarıya ulaşılabileceğini zannettik!
Her zaman ve her yerde duruşumla, yüksek karakterim ve dürüst kişiliğim ile siyasi görüşü, etnik kökenine bakmaksızın her emekçi kardeşime Demiryol-iş sendika başkanına yakışır şekilde muamele etmiş, arkamdaki tüm emekçi dostlarıma en iyi ve kaliteli şekilde temsil eden bir başkan olarak görev yaptım ve bununla da her zaman gurur duydum.
Başkanlık sürecinde bana sonsuz destek olan öncelikle aileme ve beni asla yalnız bırakmayan yol arkadaşlarıma, emekçi dostlarıma teşekkür ederek bugün çocuklarımın yüzüne alnım ak başım dik bakabilmenin iç huzuru ile sizlere hoşçakalın diyerek görevime veda ediyorum”
Kongrenin Divan Başkanlığını yapan Genel Sekreterimiz Hüseyin Kaya’da yaptığı konuşmada sendikaların Türk İşçi Hareketine katkıda bulunarak geçmişte elde edilen kazanımlardan taviz vermeden yeni kazanımlar elde edilen kazanımlardan taviz vermeden yeni kazanımlar elde etmek amacında olduğunu ve bunun için de öncelikle sendikal demokrasiyi özümseyerek tüm kurum ve kurallarıyla hayata geçirmek gerektiğini söyledi.
Genel Sekreter Hüseyin Kaya, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bugün sendikaların miladı olan Genel Kurullarımızdan ilkini gerçekleştiriyoruz. Gündemi tamamladıktan sonra bildiğiniz gibi seçimlere geçilecek ve bir dönemin bayrak yarışı sonlanırken yeni dönem hayatiyet kazanacak ve yeniden bir bayrak yarışı başlayacak.
Sendikacının bayrak yarışı üyelerine ve işçi hareketine vereceği katkıdır, yani bir hizmet yarışıdır.
Burada şu prensip unutulmamalıdır. Yapılacak seçimin sonucu ne olursa olsun sonuçta sizin içinizden birileri, yani demiryollarının çilesini sizinle birlikte yaşamış havasını sizinle birlikte solumuş olan kardeşleriniz, arkadaşlarınız bu hizmeti yükleneceklerdir.
Bu nedenle şuna tüm kalbimle inanıyorum ki gerçekleştirmekte olduğumuz Eskişehir Şube Genel Kurulu DEMİRYOL-İŞ camiasına yakışır bir genel kurul olacaktır ve burada hazır bulunan delegasyon sonuç ne olursa olsun seçilecek olan kardeşlerimize her zaman destek vereceklerdir.”
Kaya, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Eskişehir Şubemizin Genel Kurulunun üyelerimize, Türk işçi hareketine ve DEMİRYOL-İŞ topluluğuna hayırlar getirmesini diliyor, Divan gibi önemli bir göreve bizleri layık gördüğünüz için en içten duygularımla teşekkür ediyorum.”
Genel Kurul sonunda yapılan seçimlerde Yönetim Kurulu şu şekilde oluştu;
Ramazan Uysal Şube Başkanı
Mehmet Kurt Şube Sekreteri
Devrim Şanlı Şube Mali Sekreteri
Fikret Karaca Yönetim Kurulu Üyesi
Niyazi Müştekin Yönetim Kurulu Üyesi