GENEL BAŞKAN ATALAY SAKARYA’da İŞÇİLERLE BULUŞTU…
Genel Başkan Atalay 27.06.2016 tarihinde Demiryol-İş Adapazarı Şube tarafından düzenlenen iftar yemeğinde Demiryolcular ile bir araya geldi.
Programda konuşan Türk- İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kıdem tazminatlarının kendilerinin kırmızıçizgisi olduğunun altını çizdi, daha sonra da taşeron ve geçici işçiler koşununda beklentilerin karşılanmadığını söyledi.
Atalay konuşmasını şöyle sürdürdü;
“Kıdem tazminatında geriye gidişi kabul etmeyiz. 30 gün bizim kırmızıçizgimizdir. Buradan geriye gidiş söz konusu dahi olamaz. Türk-İş olarak olumsuz bir şeyin içinde olmayız. Asgari ücretliden 100 lira kesileceği söyleniyor. Türk-İş olarak buna da karşıyız.Taşeron belasının bu ülkenin kanayan bir yarası olduğunu dile getirdik. Her zaman ‘asıl iş’ ve ‘yardımcı iş’ ayrımı yapılmaksızın işçi statüsünde kadroya geçirilmesi gerektiğini vurguladık. Fakat gelinen nokta beklentilerimizi karşılamıyor. Biz ısrarı sürdüreceğiz.Kamuda binlerce kişi ‘geçici işçi’ statüsünde çalıştırılıyor. Tüm işkollarında, 5 ay 29 gün çalıştırılan işçilerin talepleri yerine getirilmelidir. Bilgi, beceri ve deneyimleriyle faydalı bu işçilerin daimi kadroya geçirilmeleri için gerekli düzenleme bir an önce yapılmalıdır.”
ANKARA (AA) – Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Kıdem tazminatı bizim son kalemizdir.
ANKARA (AA) – Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, “Kıdem tazminatı bizim son kalemizdir. Buradaki bir geriye gidişi kabul etmeyiz. Yapılacak düzenlemede hak kaybı olmayacaksa katkı sağlamaya hazırız” dedi.
Atalay, Türk-İş tarafından bir otelde basın mensuplarına verilen iftarda, kıdem tazminatıyla ilgili kimsenin işçilerin sabrını test etmemesi gerektiğini söyledi.
Türk-İş’in kıdem tazminatı konusunda tavrının gayet net olduğunu, 30 günün altındaki bir süreyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Atalay, şöyle konuştu:
“Kıdem tazminatı bizim son kalemizdir. Buradaki bir geriye gidişi kabul etmeyiz. Yapılacak düzenlemede hak kaybı olmayacaksa katkı sağlamaya hazırız. 30 gün bizim için kırmızı çizgidir. Buradan geri gitmeyeceğiz. Türk-İş olarak olumsuz bir şeyin içinde olmayız. Elbette kıdem tazminatını alamayan çalışanlarımız var. Mevcut çalışanların hak kaybı olmadan herkesin kıdem tazminatını almasını biz de istiyoruz.”
Kıdem tazminatının 15 milyon çalışanı ve gelecek nesilleri ilgilendirdiğine dikkati çeken Atalay, “Kıdem tazminatı gittikten sonra sendikacılık yapmanın da anlamı yok. Böyle bir şey olursa başta sendikacılar ceketini alıp gitsin. Benim kanaatim, kıdem tazminatında olumsuz bir şey olamayacağı yönünde.” diye konuştu.
– “Ha bire işçiyle uğraşıyorlar”
Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) tüm çalışanların otomatik olarak dahil olmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Atalay, “Asgari ücretliden 100 lira kesileceği söyleniyor. Asgari ücretliden 100 lira kesilmesi doğru değil. Asgari ücretli çalışan için 10 lira bile çok önemli. Meclis’tekilerin başka işi yokmuş gibi ha bire işçiyle uğraşıyorlar. Kabinede işçi aleyhine çalışan kadrolu bakanlar var. Kimse huzurumuzu kaçırmasın.” değerlendirmesinde bulundu.
Taşeron işçilerin, “özel sözleşmeli personel” statüsünde istihdam edilmesiyle ilgili düzenlemenin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Atalay, “Taşeron işçilerinin sorununu her platformda 10 yıldır gündeme getiriyoruz. Her zaman ‘asıl iş’ veya ‘yardımcı iş’ ayrımı yapılmadan hepsinin kadroya alınmasını talep ettik. Gelinen noktada beklentilerimizi karşılamıyor. Çalışanların statülerinin değiştirilmesi kabul edilebilir bir şey değil. İşçi, işi yapanlar, işçi statüsünde kalmalı.” diye konuştu.
– “Asıl itirazımız öngörülemeyen işlerle ilgili”
Atalay, tüm itirazlarına rağmen esnek çalışma ilgili getiren düzenlemenin yasalaştığını anımsatarak, bu düzenlemede asıl itirazlarının öngörülemeyen işlerle ilgili madde olduğunu söyledi.
Söz konusu yasanın iptali için muhalefet partileri ile Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunacaklarını bildiren Atalay, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı vereceğine inandığını belirtti.
Tarafsız arabuluculuk sistemine yönelik de eleştirilerde bulunan Atalay, bu sistemin işçilerin aleyhine olduğunu vurguladı.
İftar programına, Genel Sekreter Pevrul Kavlak, Genel Mali Sekreter Ramazan Ağar, Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Eyüp Alemdar ve bağlı sendikaların genel başkanları da katıldı.
TÜRK-İŞ VE DEMİRYOLU İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ERGÜN ATALAY VE GENEL MALİ SEKRETER ZEKİ KARAKURT TÜDEMSAŞ GENEL MÜDÜRÜLÜĞÜNÜ ZİYARET ETTİ.
TÜRK-İŞ VE DEMİRYOLU İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ERGÜN ATALAY VE GENEL MALİ SEKRETER ZEKİ KARAKURT TÜDEMSAŞ GENEL MÜDÜRÜLÜĞÜNÜ ZİYARET ETTİ. ZİYARETTE AÇIKLMADA BULUNAN GENEL BAŞKAN ERGÜN ATALAY,” TÜDEMSAŞ’IN DEMİRYOLLARINA VE TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR. TÜRKİYE’NİN DE TÜDEMSAŞ’A İHTİYACI VAR.”DEDİ.
TÜDEMSAŞ’ı ve demiryollarını yaşatmak durumundayız.
-Hızlı Tren Sivas’a geldiği zaman Sivas’ın ve TÜDEMSAŞ’ın çehresi değişecek.
İşçinin alın teri kurumadan hakkını vermek gerekir. Ancak, işçide yaptığı işinde alnını terletecek.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY ve beraberindeki heyet Tüdemsaş Genel Müdürlüğünü ziyaret ederek, TÜDEMSAŞ Genel Müdürü Yıldıray Koçarslan’dan şirket faaliyetleri hakkında bilgi aldı.
TÜDEMSAŞ Genel Müdürü Yıldıray Koçarslan makamda yaptığı konuşmada, Türk-İş ve Demiryolu iş sendikasının şirketimizde yakalanan ivmede ve gelişiminde bize her zaman destekleri olmuştur. Bizler burada çalışma ortamı ve yaşam kalitesini Avrupa Standartlarına getirdik. Ar-Ge Biriminde yoğun bir gayretle çalışıyoruz. Yük Vagonu sektöründe belgelendirme çalışmalarımızı tamamladık. Kaynak alanında personelimize sürekli Uluslararası kaynak sertifikalandırma eğitimleri veriyoruz. Bu kapsamda Şirtketimize ciddi anlamda sınıf atlattık.”dedi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY,” Ülkemizin ve Sivas’ımızın en önemli sanayi kuruluşlarından olan TÜDEMSAŞ Demiryollarına ve özellikle Sivas’a yaptığı katkılara devam ediyor. Bu devasa kuruluşumuzda Sayın Genel Müdürümüzle, çalışma arkadaşlarıyla ve işçi arkadaşlarımızla beraber bu katkılarının devam etmesini temenni ediyorum. Yolunuz açık olsun. Allah kolaylık versin.” Dedi.
Atalay,”Bugün Sivas için ve benim için önemli olan demiryollarının en önemli kuruluşlarından biri olan TÜDEMSAŞ Genel Müdürlüğündeyiz. Sayın Genel Müdürümüzü ziyaret ediyoruz. Yanımda demiryollarının mali sekreteri hemşeriniz olan Zeki Bey’le beraber Sivas şube yönetimimizde bulunmaktadır. Cumhuriyet Üniversitesi’ndeki bir söyleşi için buraya geldik. Dün akşam da Soma’daydık. Değerli arkadaşlar TÜDEMSAŞ Sivas için ve Türkiye için önemli kurumlardan biridir ve bu vilayette her iki kişiden birinin bu fabrikayla bağı var. Bu fabrikaya 40 senedir değişik görevlerle geldim. Şuan da Türk-İş Başkanı olarak geldim. Her geldiğimde çıtanın biraz daha yükseldiğini görüyorum. Sayın Genel Müdürümüz ve daha önceki Genel Müdürler, mühendislerimiz işçilerimiz muhakkak ki önemli katkılar verdiler ve bu fabrikayı yaşattılar. Sayın Genel Müdürümüz de çıtayı daha da yükseltip çalışma arkadaşlarıyla birlikte bu devasa kurumumuzu yaşatmaya devam ediyorlar. Bu kurumun demiryollarına ve Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye’nin de bu kuruma ihtiyacı var. Çünkü bu bölgede sanayi kuruluşlarının sayısı çok az ve burası en önemli kuruluşların başında geliyor. Zaman zaman medyadan takip ediyoruz “ istasyon şuraya gitsin fabrika buraya gitsin” gibi. Ama dünyanın her yerinde istasyonlar şehrin merkezinde yer alır. Sivas istasyonunun da şehrin merkezinde kalmaya devam etmesi gerekmektedir. Ben sayın bakanımızın da bunun aksini düşündüğünü düşünmüyorum. Burası da modernleşmiş çevre düzenlemesi yapılmış çevreye de zarar vermeyen bir fabrikadır ve bulunduğu yerde işçisiyle memuruyla çalışmalarına devam etmesi gerekiyor. Demiryollarımız buraya çok önem veriyor. Sayın Bakanımız ve bölge milletvekillerimiz buraya çok önem veriyorlar. Ben de Türk-İş Başkanı olarak buraya çok önem veriyorum. Çünkü demiryolu sendikamızın en yoğun olduğu bölgelerden bir tanesi burasıdır. TÜDEMSAŞ’ı ve demiryollarını yaşatmak durumundayız. Eskiden ülkeyi yönetenler demiryollarını görmezden geliyorlardı. Şimdi ise billboardlarda hızlı trenleri görüyorsunuz. 2018’de inşallah hızlı trenin buraya geldiği gün burada olup o heyecana ortak olmak istiyorum. Öyle zannediyorum ki hızlı tren buraya geldiği zaman Sivas’ın çehresi ve TÜDEMSAŞ’ın konumu daha değişecektir.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY ve beraberindeki heyet Kaynak Eğitim Merkezi, Arge ve Tüdemsaş Müzesinin ardından Sivas Demirspor kulübünü ziyaret etti. Atalay geleceğin sporcularıyla sohbet etti.Sporculara başarılar diledi.
Demiryolu sektörü ile TÜDEMSAŞ’IN geçmişten günümüze değişimi hakkında açıklamada bulunan Türk-İş Genel Başkanı Ergün ATALAY ,” eski dönemin zor şartlarında makine parkının sıfır olduğu dönemlerde bu fabrikaları kurdular. Tekel fabrikalarını kurdular ve bu fabrikalar her alanda ülkemize katkı sağladı. Spor, sanat, kültür, sinema gibi birçok alanda katkı sundular ve hala ülkemize hizmet etmeye devam ediyorlar. İşçisinden memurundan Genel Müdürüne kadar ahirete göçmüş olanlara Allah’tan rahmet dilerim. Ben buraya 1978 senesinden beri geliyorum ve her geldiğimde daha güzel görüyorum. Bu fabrikalar yaşadığı müddetçe Sivas yaşar demiryolları yaşar. O yüzden siyasetçisinden bürokratına kadar işçisinden sendikacısına kadar bu fabrikaları nasıl yaşatırız ve nasıl kaliteli üretim yaparız hadiste de geçtiği gibi “İşçinin alın teri kurumadan hakkını verinize ama işçide alnını terletecek. Biz Türk-İş ve Demir yol-İş olarak geldiğimizden beri hep o doğrultuda düşünen insanlarız. Hayat bir yerde başlıyor ve bir yerde bitiyor bu arayı iyi doldurmak ve insanlara faydalı olmak lazım. Bugün 8 tane daha şehit haberi aldık. Hepsine Allah rahmet eylesin inşallah bir an önce ülkemiz bu terör belasından kurtulur ve bu sanayi kuruluşlarımız kitle örgütlerimiz daha randımanlı çalışmaya devam eder. Hepinize Teşekkür ediyorum.”dedi.
TÜDEMSAŞ Genel Müdürü Yıldıray Koçarslan Türk-İş ve Demiryolu iş sendikası Genel Başkanı Ergün ATALAY ve Genel Mali Sekreteri Zeki Karakurt’a TÜDEMSAŞ’A katkıları ve ziyaretleri anısına plaket takdim etti.
Ziyarette Demiryol –iş Sendikası Sivas Şube Başkanı Murat Kütükte hazır bulundu.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Soma’daki maden faciasının ikinci yılında ilçedeki maden şehitliğini ziyaret etti.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Soma’daki maden faciasının ikinci yılında ilçedeki maden şehitliğini ziyaret etti.
Vatandaşlara maden şehitleri için dağıtılan lokmadan ikram eden Soylu ve Atalay daha sonra faciada eşi Hüseyin ve oğlu Ferhat Alkaş’ı kaybeden Meliha Alkaş’ı evinde ziyaret ettiler.
Daha sonra Türkiye Maden İş Sendikası Ege Bölgesi 1 No’lu Şubesi’ni ziyaret eden Bakan Soylu ve Genel Başkan Atalay, burdaki heyet ile sohbet ettiler.
Soylu, şöyle konuştu:
“Türkiye’ye 2 yıl önceki bu kaza ciddi bir şekilde ders oldu, hükümetimize, devletimize, iş verenlere, sendikalara. Devlet ve hükümet olarak sorumluluklarımız var, yerine getirmekle mesuluz. Millet bunun için görevlendiriyor. İşverenlerin sorumlulukları var, gelir elde ediyorlar, bunun karşılığı insanların can ve mal güvenliği, iş sağlığını ve güvenliğini korumakla mükellefler. Sendikaların sorumluluğu var. Buralarla iş yapan herkesin kendine ait bir sorumluluğu var. Bu sorumluluğu bugün de taşıdığımızı ifade etmek istiyoruz. Burada ‘devlet görevini, sorumluluklarını yerine getirdi, sendikalar sorumluluklarını yerine getirdi, 301 madencimizin ailelerine şunlar, bunlar yapıldı’ diye söylemek istemiyorum. Doğru da bulmuyorum bunu. Bu yapılmak zorunda olan bir şey zaten. Esas sorumluluğumuz özellikle iş yerinin, işin sağlığı, işin güvenliği konusunda adım atmak, birlikte omuz omuza bir mücadeleyi vermek, bir daha böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmamaktır,
Bakan Soylu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı’ndaki “İnsanı sadece homo economicus olarak görmeyin” ifadesine dikkati çekerek, “İnsan, bir ekonomik aygıt, ekonomik meta, ekonomik mal, sayılar arasına sıkıştırılmış bir araç olarak görülmemeli. Bu farkındalığı birbirimize sürekli telkin etmeliyiz. Herkes kendi sorumluluğunu icra etmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk-İş Genel Başkanı Atalay’ın taşrada maden teşkilatının kurulması talebinde bulunduğunu anımsatan Soylu, “Madenlerin çok olduğu yerlerde bu teşkilatların oluşmasının Soma olayından dolayı ihtiyaç hissedilen bir durum olduğuna” işaret etti.
“Ne kadar denetlenirse denetlensin, hepimiz insanız, beşer şaşar. Gerek madencilik sektörünü, gerek madencilik konusunda çalışma hayatında atılan adımları el birliğiyle dünyanın en üst seviyesine çıkarmak zaruretimiz var. Her şeyden fedakarlık yapılabilir ama can emniyetinden, iş sağlığı ve güvenliğinden fedakarlık yapmamamız gerekir, yapmayacağız da. Onun için bu aslında 79 milyonu bir iş birliğine davettir.” diye konuştu.
Türk-İş Genel Başkanı Atalay da facia sonrası bayramlarda ve olayın yılında Soma’ya geldiğini dile getirerek, Türk işçi hareketi ve madenciler adına Bakan Soylu’ya Soma ziyareti için teşekkür etti.
Atalay, “İnşallah böyle cinayet gibi bir kaza başımıza bir daha gelmez. Bununla ilgili bakanlığımız gereken tedbirleri almaya, bakanımız da talep ettiğimiz sorunların çözümü konusunda gayret sarf ediyor.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONUNA BAĞLI SENDİKALAR 11 İLDE EŞ ZAMANLI KİTLESEL BASIN AÇIKLAMASI GERÇEKLEŞTİRDİ.
TÜRK-İŞ ‘e bağlı İstanbul, Adana, İzmir, Bursa , Diyarbakır, Gaziantep, Kocaeli, Çerkezköy, Zonguldak, Eskişehir ve Mersin de Şube Başkanları ve üyelerinin katılımıyla kitlesel basın açıklaması gerçekleştirdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülmekte olan Özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulmasına dair kanun tasarısına yönelik kitlesel basın açıklaması şu şekildedir.
TÜRKİYE İŞÇİ SENDİKALARI KONFEDERASYONU
KİTLESEL BASIN TOPLANTISINDA YAPILACAK AÇIKLAMA
(05 Mayıs 2016)
Sevgili İşçi Arkadaşlarım,
Gündemde bulunan ve “kiralık işçilik” olarak bilinen ücretli köleliğe karşı görüşümüzü ve tepkimizi her fırsatta dile getirdik.
8 Şubat 2016 günü meclise sevk edilen kanun tasarısı ile ilgili taleplerimiz bilinmektedir. Özel istihdam bürolarının faaliyetlerinin geçici iş ilişkisini de içerecek şekilde genişletilmesi çalışma hayatını çıkmaza sokacaktır.
Çalışanların iş şartları daha esnek ve güvencesiz duruma getirilmek istenmektedir. Daha ucuz ve daha güvencesiz işçi hedeflenmektedir.
İşverenlerin isteği doğrultusunda “kiralık işçilik” ısrarla yasalaştırılmaya çalışılıyor.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda 81 ilde imza kampanyası düzenledik. Topladığımız imzaları 17 il merkezinde yaptığımızı kitlesel basın toplantıları sonrası il başkanlıklarına verdik.
Vazgeçmediler, vazgeçmiyorlar…
04 Mayıs 2016 Çarşamba günü “kiralık işçilik” kanun tasarısı meclis genel kurulunda görüşülmeye başlandı. Aynı gün TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu olağanüstü toplanarak durumu değerlendirdi ve topluca TBMM’ne giderek görüşmeleri izledi.
İşçiyi bir meta haline getirerek, insan olma onurunu inciterek sürdürülen politikalara dün de karşı çıktık, bugün de karşı çıkıyoruz.
Ülkenin ihtiyaçlarını ve menfaatlerini göz önüne alarak sınırlı alanlarda; doğum, analık, askerlik, ev hizmetleri ve mevsimlik tarım işlerinde, talebimiz doğrultusunda olumlu adımlar atılması halinde bu düzenlemeyi değerlendireceğimizi söyledik.
7 Nisan 2016 günlü Başkanlar Kurulu toplantısı sonrası, müzakereler sürdürüldü. Kanun tasarısında bir kısım düzeltmeler yapıldı.
Ama olmadı… İşçilerin duyarlı olduğu noktalarda beklenen düzenleme yapılmadı. İşçilerin haklı tepkisi dikkate alınmadı.
TÜRK-İŞ olarak görüşümüzü bir kez daha ilan ediyoruz. Kiralık işçilik bu haliyle çalışanlara yeni bir tehdittir. Yapılmak istenen düzenlemelere en başından itibaren karşı durduk.
İşçilerin çalışma şartlarını daha güvencesiz hale getirecek, aileleriyle birlikte yaşama şartlarını daha da kötüleştirecek bu yanlıştan dönülmelidir.
Tasarı geri çekilmeli ve TÜRK-İŞ’in talebi doğrultusunda düzenlenmelidir.
Süreci TBMM’den hiç ayrılmadan izlemeye devam edeceğiz. Tasarı geri çekilmez ve bu konuda ısrarlı olunursa, Cumhurbaşkanı ve Anayasa Mahkemesi nezdinde girişimlerde bulunacağız.
TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu’nun alacağı her kararın gereğini yerine getireceğiz.
İşçi sınıfı ve örgütlü gücü, gündeme getirilmek istenen ve hak kayıplarına yol açacak hiçbir düzenlemeyi kabul etmeyecektir.
Yaşasın onurlu mücadelemiz…
Yaşasın birliğimiz…
Yaşasın TÜRK-İŞ…